18 Ekim 2009 Pazar

SANSÜRE HAYIR, İSTANBUL'A VE TÜRKİYE'YE EVET..


imf ve dünya bankası toplantıları için istanbul'a gelen yabancı heyetler lütfi kırdar kongre merkezi'nde tüm yasaklı sitelere girebilmişler. türkiye "sansürsüz" bir memleket demek için, "rezil olmamak" için..

bu haberin şaşırtıcı bir tarafı yok. galeyana gelmeye de gerek yok. türk dediğin misafirperverdir, her evin bir misafir odası vardır. misafire hizmette sınır yoktur. sorun türklerin her misafire uygun davranma çabasıdır. hele ki bu misafir "batılıysa". kendi adamının gözünü oyacaksın, misafire el pençe divan olacaksın düsturu ne zaman değişti ki bu ülkede?..

asıl mevzu bana kalırsa şu; "iyi" görünmeye çalıştığımız "batılı" ülkelerin liberallik kisvesi altında insana çok daha derinlerde bir yerde sansür uygulaması. avrupa denen nane mesela, o çok öykündüğümüz, bir an önce içinde olmak istediğimiz yer içi çürümüş, nefes almayan bir yerdir esasında. bizde yasaklar aleni olarak, "küt" diye uygulanırken, orada sindirilmiş bir gelenek olarak tarihlerce uygulanıyor.

avrupa/batı sansürünü "demokrasiyle" yapıyor. liberal toplumların çalışması insana "özgürlük" ve "insanca yaşama" hakkının verilmesiyle mümkün oluyor. en ufak bir başkaldırının dahi daha az çalışma, tatil, sigorta veya aş garantisiyle önüne geçilerek insanlar hareketsiz bırakılıyor. "koruma altına" alınarak büyük kararlara iştirakı olmuyor. uykusu da hüznü de bizimkinden daha derindir batılının diye düşünürüm ben.

türkiye ve batı'yı intihar, alkolizm, uyuşturucu tüketimi, piskolojik hastalıklar etc. üzerinden kıyaslayınca, ortaya çıkan rakamlardan anlayabilirsiniz. türk insanı arabesk olabilir ama batılı iflah olmaz bir "ruh üşümesi" içindedir. hem kendi ruhu, hem de başkasının ruhunu üşütüverir. bu yüzden en alman olmayan berlin bile içinden türkleri çıkardığınızda donakalacak bir yerdir..

buradan sansürü savunduğum sonucunu çıkartmazsanız sevinirim tabi. istanbul ve türkiye ne olursa olsun, tüm olumsuzluklarına rağmen insanın yaşadığını hissettiği yer. öfkesi de neşesi de hala sahicilik taşıyor. batı dünya'nın mutlak sahibi, türkiye geçici ve sürekli geçişlerde olan bir yer. ben geçicilik duygusunu sevdiğim için türkiye'ye ve de özellikle de istanbul'a evet diyorum..

iyi pazarlar

Hiç yorum yok: