29 Mayıs 2009 Cuma

BUGÜN BENİM DOĞUMGÜNÜM...


o kadar güzel mesaj ve telefonlar alıyorum ki çok mutluyum.. hepinizi çok seviyorum.. 1 yaşındaki erel'in fotoğrafını paylaşmak istedim.. yarın kaldığımız yerden devam..:)))

28 Mayıs 2009 Perşembe

BREZİLYA, SEN NE KADAR FARKLIYMIŞSIN ÖYLE!



ne zaman sorsalar ilk aklıma gelen yerdir; brezilya. soru şu tabi: hangi ülkeye gitmek istersin?.. evet, beni ve sanırım birkaç milyon insanı daha çekiyor bu ülke. denizi, suyu, kızları, erkekleri, popoları, yemekleri falan filan.. elime brezilya ile ilgili bir haber geçti. takipçisi olduğum dergi vice, brezilya özel sayısı çıkartmış ve ilginç mevzulara dalmış. işte özeti:

* çocuk misyonerler ya da incil bebekleri. 24 milyon üyesi olan 17 bin protestan cemaatiin olduğu, uyuşturucu ve şiddetin ülkesi brezilya'da küçük çocuklara din propagandası yaptırılıyor. daha iyi bir hayat için bizzat ailelerinin yönettiği bu çocuklar yılın 365 günü tüm ülkeyi dolaşıp 2 saatine 700 euro karşılığında insanlara din aşılıyorlar. evet, brezilya'da şu anda yükselen trendlerden biri bu. bizim mendilci çocuklardan farkları daha fazla ciro yapmaları yani..

* farma turizmi ya da pills from brazil. iddiaya göre kara borsada satılan brezilya kökenli bu ilaçlar en iyileri. hele ki gerçek bir brezilyalı satıyorsa mucizevi oldukları söyleniyor. burada zehir pazarlaması yapmıyoruz, sakın yanlış anlaşılmasın ama avrupa'dan brezilya'ya sırf bu ilaçlara ulaşmak için ciddi bir akın olduğu söyleniyor..

* bir mitos nasıl çözülür ya da brezilyalı kadınlar da normal aslında.
o dillere destan süper model olan brezilyalı kadınlar genel nüfusun yüzde 2,764'ünü oluşturuyormuş. gerisi normal. normal derken senin gibi, benim gibi, annen gibi, kız kardeşin gibi yani. six pack'leri filan yok, tenleri altınımsı parlamıyor. neyse, her beden bir sanat eseridir ve de biriciktir zaten öyle değil mi?.. meraklısı normal ölümlü brazilyalı kadınların fotoğraflarına bakabilirler: www.ilanabessler.com.

26 Mayıs 2009 Salı

TAZE TAZE: EX-LOVERS - REGİNA SPEKTOR - FLORENCE AND THE MACHINE..


reginaspektor'ın yeni albümünün adı "far" ve de önümüzdeki ay piyasada olacak. üç yıl aradan sonra myspace'de şimdiden dinleyebileceğiniz "laughing with" yürek söken cinsten...

yazın hit parçalarından biri ex-lovers'dan "photobooth" olacak dersem abartmış olurum, farkındayım.. ama cidden dumanı üstünde tüten londralı grup ex-lovers'dan daha çok bahsedeceğiz..

floranscım (florence and the machine), değiştin sen. çocuksuluğun gitti. profesyonelleştin. kate bush, stevie nicks ya da enya ablaların gibi kendini koruyabilecek misin, göreceğiz.. yeni single'ın rabbit heart'tan, mainstream kokusu yayılıyor, dikkat et..

23 Mayıs 2009 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.14- SIMAY BULBUL/MODA TASARIMCISI


simay bülbül bu ülkenin yetenekli evlatlarından. yurtdışında aldığı moda tasarımı eğitimini koşarak geldiği türkiye'de kendi ismiyle yıllardır başarıyla yürütüyor. keçe ve deri en sevdiği materyaller ve bu malzemeleri tasarımlarında harikulade bir şekilde uyguluyor. aslında pekçok hayalini 30 yaşına gelmeden gerçekleştirmiş ama daha fazlasını istiyor. bu sabah onu yakaladım ve onunla sohbet ettim...
Erel
simay günaydın..

09:47Simay
günaydın
09:48Erel
galata moda'da fazla sohbet edemedik ama senden gelen maillerle update oluyorum yaptıklarınla:)

09:48Simay
::)
bir gün atölyeye de gel
beklerim her zaman
09:49Erel
memnuniyetle.. vaktin varsa kısa bir röp yapalım mı 2'debir blogu için?

09:49Simay
tabi ki dee, çok sevinirim
09:50Erel
süperr.. sen kendi atölyeni kurdun bir süre önce ve de kendi tasarımlarını açtığın butikte satıyorsun.. biraz anlatsana, nasıl gidiyor?
yanılışım varsa da düzelt:)

09:51Simay
evt kendi atölyemi kuralı 2 seneyi geçti. sende biliyorsun ki bu süreç çok zorlu.
09:52Erel
hem de nasıl.. hele şu dönem..

09:52Simay
tasarımlarımı buradan showroom'dan ve çeşitli butiklerden satıyorum
en önemlisi de ümit ünal doors

09:52Erel
orada da satıyorsun, değil mi?

09:53Simay
yılbaşından beri ürünlerim doors'ta özel ufak bir bölümde satılıyor
09:53Erel
galata moda ve itkib'in sana faydası daha doğrusu katkısı oluyor mu?

09:54Simay
galata moda'nın çok büyük katısı var tabii
09:54Erel
tanıtım açısından en başta değil mi?

09:54Simay
hem PR hem yeni müşteriler adına
tanıtımdaki payı çok büyük
09:54Erel
bir nevi "koruma altında" gibi oluyorsun??

09:54Simay
itkib'den de deri tanıtım grubunun çok önemli desteği var. bu sene bana tek deri tasarımcısı olarak destek vermeye başladılar
09:55Erel
öyle mi, harika bir gelişme bu! ama gene de genç tasarımcıların daha fazla destek görmesi gerek..
medyanın dikkatini çekmek lazım. bu anlamda da şanslı sayılırsın gibi geliyor bana..

09:56Simay
evt evt
tabii de
ilk defa bir tasarımcıya destek veriyorlar
deri grubu
ama devamını getirecekler
fakat öncesinde deri tasarımcısı yetişmesi lazım:)
çünkü çok az
bunun içinde eğitim projeleri ypıcaz
ben birçok okula gidip seminer veriyorum zaten
09:58Erel
umarım öyle olur, desteklemeyi sürdürürler.. eğtim projlerini bilmiyordum.. yine itkib'in girişimi mi bu?

09:58Simay
yok
09:58Erel
yani deri tasarımı ile ilgili?

09:59Simay
yani itkib'in de çok var biliyosun
09:59Erel
evet

09:59Simay
bu ayrı olacak
ben gönüllü olarak birçok okula gidiyorum zaten
ve deriyi anlatmaya çalışıyorum
10:00Erel
peki sen tasarıma başlarken de deri üzerine tasarım yapıyordun değil mi? yani doğrudan buna yöneldin..

10:00Simay
yokkkk
herkes gibi tekstil önce
2003 de deri yarışmasında 1. oldum
ondan sonra deri başladı
10:01Erel
anladım, zaten dediğin gibi deride tasarımcı çok daha az var.. belki de ayrışmak için de doğru istikamet oldu?

10:02Simay
evt evt
10:03Erel
sen de biliyorsun ki bir tasarımcı için moda dergileriyle ortak işler yapmak çok önemli. o anlamda yeterince destek görüyor musun?

10:03Simay
evt kesinlile çok önemli
10:04Erel
yani tanıtımın önemli bir parçası..

10:04Simay
destek tabiki de görüyorum ama
daha güzel projeler yapılsa eminim daha da iyi olacak
10:05Erel
bir de şu var; bir tasarımcının kendi dünyasını net bir şekilde ifade edebilmesi için doğru bir ekiple çalışması gerek. yani fotoğrafçı, styling, saç, makyaj etc. bu konuda türkiye'de hala tam oturmuş bir sistem yok. modacıyı veya tasarımcıyı teyet geçen çekimler oluyor. sen ne yapıyorsun bu konuda?
10:06Simay
kesinlikle doğru diyorsun
ekip çok önemli
Pr için özellikle
10:06Erel
yani sen istediğin kadar şahane tasarımlar yap, berbat bir çekimle sen sen olmaktan çıkıyorsun..

10:06Simay
ve bunlar hep imkansızlıklar içinde gerçekleşiyor
ve en önemlisi de fashion marketing yok
10:07Erel
aynen..

10:07Simay
bunların hepsi zincir
istediğin kadar iyi kolesiyon yap
iyi tanıtım iyi bir ekip iyi bir çekim ve pazarlama yoksa boşuna oluyor herşey
10:08Erel
onu söylüyorum.. yani ben öyle tasarımcılarla tanışıyorum ki; kendini duyurmak istiyor, çabalıyor ama gersini getiremiyor, kötü ekip yüzünden..
ama şu da var, iyi tasarımcıysan er ya da geç doğru kişilerle de birleşiyorsun..

10:08Simay
evt kesinlikle
çevre çok önemli zaten
10:09Erel
peki sen şanslı mısın dersin bu konuda?

10:09Simay
ben bu konuda çok çalışıyorum
ve şanslıyım
etrafımda çok iyi fotoğrafçı arkadaşlarım sanat yöetmenleri grafikerler var
ve her projemde bana destek oluyorlar
ama çevrem geniş olduğu için
bu çok önemli
10:10Erel
bu müthiş bir şey tabii..
her şey bir hayalle başlıyorsa, bu hayalin ne kadarını gerçekleştirdin?

10:11Simay
evt herşey bir hayalle başlıyor ve ben hayallerime yavaş yavaş ulaşıyorum
en büyük hayal bir defileydi ve onu gerçekleştirdim. umarım gerisi gelecek. diğer bir hayal ise kendi mağazam. umarım o da bir gün gerçek olacak
10:13Erel
umarım şu flu ve belirsiz hava dağılır ve hepimiz güzel işler yaparız..

10:13Simay
evtt aynenn::)
10:14Erel
bugün cumartesi ve müthiş bir hava var dışarıda. ne yapacaksın böyle bir günde?

10:14Simay
çalışacam:(
hahha
10:14Erel
hahahaha... al benden de o kadar..

10:14Simay
galata moda'ya hazırlanıyoruz
10:14Erel
yenisi ne zaman olacak?

10:15Simay
akşamüstü de fashion film festivali'ne gidecem
seminerim var
3 haziran'da galata'da
10:15Erel
dano'nun festivali değil mi?

10:15Simay
evt
her sene ben seminer veriyorum
10:15Erel
konuşmalar iç içe geçti:)) 3 haziran'a bir şey kalmadı, eyvahh:))

10:15Simay
bu sene de ordayım
evtt evtt
çok az var
sabah akşam çalışıyoruz
yeni ürünler çıkarıyoruz
10:17Erel
ne güzell... o zaman çalışalım, daha fazla çalışalım.. simaycım, çok teşekkür ederim sohbet için.. en geç galata moda'da görüşeceğiz..:):)

10:17Simay
ben de teşekkür ederim
muhakkak bekliyorum
kendine çok iyi bak sen de
10:18Erel
teşekkürler.. bol şans diliyorum sana..:):)

10:18Simay
sana daaa
10:18Erel
:):)


http://www.sim-ay.com/

19 Mayıs 2009 Salı

MODA VE HÜSRAN..


.. 032c dergisinin yaz sayısının teması.yılda 2 kere yayımlanan 032c dergisinin hayranıyım. evet. moda, sanat ve politika içerikli derginin yeni sayısında michael mills'e 40 sayfa yer ayırılmış. moda ikonu agyness deyn'in çıplak hikayesi, tahran 1979, pharrell williams da öne çıkan işlerden.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

FESTİVALLER BAŞLIYOR - 30 MAYIS MILLER FRESHTİVAL!!


Miller’ın düzenlediği, Türkiye’nin en “taze” müzik festivali Miller Freshtival başlıyor. Müzik dünyasının yeni ve gizli keşifleri, tam gün sürecek bu festivalde ilk kez karşınıza çıkıyor. Adını yeni duyurmaya başlamış taptaze yerli ve yabancı gruplar, günün erken saatlerinden itibaren Miller Freshtival’da sahne alacaklar.

“Miller Freshtival”, 30 Mayıs 2009 tarihinde Turkcell Kuruçeşme Arena’da gerçekleşecek. Miller Freshtival’da Amy Winehouse’un tahtına aday gösterilen vokal tekniği ile liste başı olan Gabriella Cilmi’nin yanı sıra, son dönemin adından en çok söz ettiren isimlerinden İngiliz grup Friendly Fires (bkz. foto), Manchester’lı electro pop grubu The Whip, kendine has bir pop tarzı yaratan Joakim (DJ seti ile) ve yeni albümlerinden şarkılar da seslendirecek olan Portecho...

Kapılarını 14:00’dan itibaren açacak olan Miller Freshtival, müziği ile olduğu kadar, konsepti, mekan düzenlemeleri ve müziğe paralel olarak sanatın çeşitli dallarına taze dokunuşları ile de Türkiye’deki diğer festivallerden ayrışacak; festivalin ilk saatlerinden itibaren film, fotoğraf, moda tasarımı alanlarında müzik konseptli performanslar sergilenecek. Miller Freshtival’ın katılımcıları, benzersiz gündüz etkinliklerini deneyimleme şansını yakalarken, müziğin tadını güneşin ısıtacağı çimlerin üzerinde muhteşem deniz manzarası karşısında çıkaracaklar.
Miller Freshtival’da Performanslar

• Freshtival’ın müziğin yanındaki büyüleyici süprizlerinden biri olan The Passengers, dünyanın dört bir yanında, sanata “dikey” bir bakış açısıyla gerçekleştirdikleri performansları ile dikkatleri topluyor. Tiyatrodan dansa, akrobasiden müziğe ve plastik sanatlara kadar farklı disiplinlerden gelen kalabalık bir sanatçı topluluğundan oluşan “uçan” ekibi ile The Passengers; parklardan meydanlara, tarihi binalardan endüstriyel atık alanlarına kadar tüm kentsel alanları gösterilerini oluşturmak için kullanıyor. The Passengers, Freshtival’a özel performansları ile Turkcell Kuruçeşme Arena’da inanılmaz bir gösteri gerçekleştirecek.

• Moda tasarımı alanında genç tasarımcıların, konsepti müzik ve “tazelik” olan koleksiyonları Miller Freshtival konser alanında gündüz saatlerinde sergilenecek. Freshtival’ın coşkusunu yansıtacak festivalin kısa filmi ise gün boyu festival alanında çekim yapacak genç yönetmenler tarafından hazırlanacak.

• Müzik geçmişi kalabalık olan Miller’ın, geçmiş festival fotoğraflarından oluşan bir fotoğraf sergisi de festival alanında ziyaret edilebilecek.

• Miller Freshtival’da gençleri bekleyen eğlenceler arasında Rock Band, Wii oyunları, graffiti deneyim alanları gibi etkinlikler de yer alıyor.

Pozitif, İKSV ve Devrialem.biz’in katkılarıyla düzenlenen Miller Freshtival ile ilgili detaylı bilgi için: www.millerfreshtival.com

Türkiye’nin en taze festivali için biletleri www.biletix.com’dan temin edebilirsiniz.

16 Mayıs 2009 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.13- ARSLAN SUKAN/FOTOĞRAF SANATÇISI


arslan sukan new york photo festival'de "fine art work" kategorisinde finale kalan isimlerden. türkiye onu moda fotoğrafçısı olarak etiketlemeyi sevdi. ben de onu öyle tanıdım. 2'debir'in ilk sayılarında uluslararası moda haftalarında çektiği backstage fotoğrafları bastım. o artık kendisini sanatçı olarak tarif ediyor ve farklı mecraları denemekten hoşlanıyor. festivale nasıl katıldı, nasıl finale kaldı, merak ettim:

Erel
arslan merhaba..
tebrik ederim..

11:54Arslan
tesekkur ederim. demin başka odadaydim. şimdi gordum.
11:55Erel
harika.. aslında vaktin varsa bloga bir kısa röp. yapmak isterim..

11:56Arslan
yarın olsa okey mi senin için?
11:56Erel
bu cumartesi sohbetleri diye bir şey, çok uzun sürmez.. aslında başladık bile..

11:56Arslan
ok. yakalandim desene!
11:57Erel
evet peki bence direkt gündeminde olan konuyla başlayalım.. nasıl oldu? festivale başvurdun sanırım..anlatsana biraz..

11:58Arslan
evet, festivale bir işimi gonderdim. bu sabah kalktığımda ny'ta yaşayan bir arkadaşım email atmis. dün akşam award ceremony'deymis ve arslan tebrikler finalist olmuşsun diye yazmış. ben de 2 saat önce öğrendim yani.. best fine art work kategorisinde.
11:59Erel
müthiş!! nasıl bir fotoğrafla katıldın?

11:59Arslan
istanbul'da çektiğim bir fotograftı. sana gonderirim olmaszsa bir ara.
12:00Erel
sevinirim.. peki moda mı? ya da backstage mi?

12:00Arslan
aslinda bir seri olacak ve sergi olacak ama onlarınn detaylarını şu an tam veremiyorum.
yok yok. fine art category
artık sanatçıyim anlayacağın:)
12:01Erel
zaten öyleydin bana kalırsa.. merak ettim şimdi.. peki sergi nerede olacak, belli mi?

12:01Arslan
onu şu an maalesef söyleyemiyorum. çünkü kesinleşmedi daha.
12:02Erel
anladım.. moda çekmeye devam ediyor musun hala?
12:02Arslan
bir de bu festivalein jurileri çok önemliydi. yani o beni daha da mutlu etti.
12:02Erel
kimler vardı?

12:03Arslan
isviçre modern sanat muzesi direktörü, new york magazine foto editorü, chris boot, fine art books publisher'i
dur birkaç kisi daha var bakiyorum şimdi. 1 sec
12:04Erel
tamam, bekliyorum..

12:04Arslan
ha bir de foto 8 dergisinin founder'ı
12:05Erel
süper.. kaç kişi arasından finale kaldın?

12:05Arslan
valla katilan sayısı milyonlar böyle bir festivale.!
tüm dünyadan
12:06Erel
bu daha da güzel.. cidden çok sevindim ve de işin sanat tarafına geçmene de.. bundan sonra yolum bu mu diyorsun yoksa moda da çekecek misin?

12:07Arslan
aslında ben hiç fazla moda çekmedim. sadece o backstage bir sergi konusuydu ama herkes beni moda fotografçısı yaptı turkiye'de. o backstage serisi de bir kitap olacak. çok onemli dünyadan 5 publisher ilgileniyor. 2 amerika'dan, 2 italya'dan, 1 de fransa'dan.
moda, projesine bağlı olarak çekebilrim. kendimi hiçbir konuda fazla kisitlamak veya kategorize etmek istemiyorum.
12:08Erel
ben de seni öyle tanıdım, o işlerinle.. harika bir seriyi de basmıştık dergide..
zaten fotoğrafın alanı o kadar geniş ki bir sanatçı olarak kısıtlanmak doğru gelmiyor bana da.

12:09Arslan
evet fena degildi. dergi de cok iyiydi bence.
arti ben sadece fotograf olarak degil başka medya'yi da kullanmayi dusunuyorum ve bunun uzerine calisiyorum.
12:09Erel
evet.. gene bir şeyler yaparız.. dergi yeni bir yapılanma içinde. online olarak devam edecek ve özel sayılar basılacak..

12:10Arslan
memnuniyetle.
12:10Erel
ben de büyük zevk alırım..

peki bu sergi dışında başka neler yapıyorsun..
12:12Arslan
acikcasi devamli yeni is uretmeye calisiyorum. bu serginin disinda da yurtdisinda birkac sergim olacak ama henüz kesinlesmeyen seyler hakkinda bir sey soylemek istemiyorum
12:13Erel
peki.. arslancım çok teşekkür ederim bu "sabah" sohbeti için.. görüşmek üzere ve de çokk başarılar..

12:13Arslan
ben tesekkur ederim, cok sagol gorusmek uzere xxx
12:13Erel
:D

http://www.nyphotofestival.com/site

15 Mayıs 2009 Cuma

PEACHES EN POP ALBÜMÜYLE KARŞINIZDA!


berlin'de yaşayan kanadalı peaches uluslararası müzik piyasasında kocaman bir isım artık. ilk albümü "teaches of peaches", peşinden gelen "fatherfucker" ve "impeach my bush" elektro punk ülkesinin ikonları. peches'in trendsetter olduğundan söz etmeye gerek var mı bilmiyorum. madonna da ondan faydalanıyor, iggy pop da. şimdi 4. albümü çıktı. "i feel cream" en pop sayılabilecek albümü. ve SÜPER!! spex'in asıl adı merril nisker olan peaches ile yaptığı röportajı sizin için derledim:

sayın nisker, pop gazetecisi tobias rapp'i tanıyor musunuz?

tabii ki tanıyorum.
yeni bir kitabı çıktı. ismi "lost and soul". kitap tekno metropolü olarak berlin üzerine. rapp kitabında "berlin için görünürde yeni bir madonna yok. berlin'den çıkan tek star peaches" diyor.
vayyy! richie hawtin ne diyecek buna acaba? "lost and sound" kitabını biliyorum. ayrıca tobias'ın kardeşi cornelius benim grubumda çalıyor. aynı zamanda yapımcı ve bin yıl önce bana pro tool'larını ve muzik software'ini öğreten adam. cornelius'un bir de kendi grubu var, sweet mashine diye. yeni albümün turnesinde benimle birlikte olacaklar.
dansçılar da olacak mı turnede?
hayır. ama gene de dansçılar olacak sahnede. nereye gitsem peşimden gelen deliler var. onları sahneye çağırıyorum, çıldırıyorlar.
"fuck the pain" ya da "lovertits" gibi hit parçalar yazdınız. başarınız bunların yanına yenilerini koyabileceğiniz ihtimaliyle ölçülüyor. peaches olarak geçen 10 yılda üzerinizdeki baskı arttı mı?
bence tuhaf olan, sonradan hit olan bu parçaların başlangıçta plak firmalarının ilgisini çekmemiş olmaları. bundan tek sonuç çıkartabilirim: hiç baskı altında değilim. hala bir plak firmasına albüm yapmak daha garip geliyor bana. insanlar hala albüm satın alıyorlar mı diye soruyorum kendime. hala bu katgoride düşünüyorlar mı? piyasaya albüm çıkartmanın tuhaf kaçtığı bir zamanda yaşıyoruz.
star sistemine inanıyor musunuz?
hiçbir zaman inanmadım. "fuck the pain"i hit olarak görüyorsanız, o zamanlar ne bir klip vardı bununla ilgili, ne bir radyo çaldı parçayı, klasik anlamda promosyon da yapılmadı. yani bu parçayı hit yapacak bir girişimde bulunulmadı.
yine de hit oldu. bütün o elektro-myspace-müzisyen kuşağına öncülük ettiniz ve de hepsi bir gün sizin gibi çıkış yapmanın peşinde.
o zamanlar yapmam gerekeni yaptığımda myspace falan yoktu. web 2.0 da yoktu. daha start bile almamışlardı. bugünlerde birileri gerçekten iyi olsa bile, ilk albümü çıkmadan miyadını doldurabiliyor. biraz abartmış olabilirim ama bir müzisyenden artık büyük şeyler bekleniyor. bu yüzden fazlasıyla baskı altındalar. hemen ünlü olmak istiyorlar ve de ünlü olmak aynı zamanda hızlı olmak anlamına geliyor.
bugünün starlarına kalan warhol'un 15 dakikalık şöhret meselesi gibi bir şey mi?
geçenlerde pencereden dışarı baktım ve kendi kendime şöyle dedim. şu insanlara bak. herkes pop veya rock yıldızı gibi dolaşıyor. her yerde graffitiler var. her yerde reklam var. artık neyin şaka, neyin ciddi olduğunu bile algılayamaz olduk. pop kültürü hangisi? reklam hangisi? popun enstrümanlarıyla reklam yapılıyor. warhol bunu görseydi, gülmekten yarılırdı. toplum tepeden tırnağa ironi halinde...

13 Mayıs 2009 Çarşamba

BAŞKA İNSANLARIN ÇÖPLÜKLERİ..


..kendi çöplüğümüzden her zaman daha enteresandır. hatta çöplüğü metafor olarak kullanmayabiliriz de; yıllar önce çalıştığım bir derginin editörü yabancı dergilerden konu devşirmeye bayılırdı; orada gerçekten ünlülerin çöplüklerini karıştırıp, bulduklarının fotoğraflarını çekip haber yapmışlardı. editör aynı haberi bizim ekibin acar muhabirlerinden de istemişti; yapılamamıştı haber sanırım. o zamanlar bu tür konulara "hoş" konular denirdi. ercan arıklı ekolü çok iyi bilir bu "hoş" konuları. daha sonra "hoş" konunun adı "seksi" konu oldu. sonrası malum.. ben de bugün "hoş" bir konu sunmak istiyorum. üstelik röntengicilk iştahlarını da bastıracak bir konu. tek farkı, daha zarif, daha estetik, daha zekice, daha yaratıcı olması.. the selby bir internet sitesi. todd selby isimli zat-ı muhterem'in kurduğu bu sitede enteresan ve yaratıcı insanların özel alanlarına dair fotoğraflar, resimler, videolar var. selby'e en son kapısını açan şahıs, fransız vogue'unun yayın yönetmeni'nin kızı art director julia restroin roitfeld. new york'ta yaşayan bu güzeller güzeli genç kadının evi ve ev hali daha dün girdi siteye. ben bu siteye zaman zaman giriyorum ve epeyce yaratıcı buluyorum. http://www.theselby.com

12 Mayıs 2009 Salı

YENİ YÜZ: LEA SEYDOUX


lea seydoux sinemanın taze isimlerinden. 23 yaşındaki oyuncu 2006'dan bu yana 12 filmde rol almış bile. bu yaz tüm dünyada vizyona girecek olan, melanie laurent'in gençliğini canlandırdığı bir tarantino filminde (inglourious bastards) de rol kapmış. belli ki bu kızın ismini daha çok sık duyacağız. en sevdiğim fotoğrafçılardan ami sioux (ki iki sene önce çıkardığı bir kitapla ilgili kendisiyle 2'debir dergisi için röportaj yapmıştım.) jalouse dergisi'nin yeni sayısı için lea seydoux'un fotoğraflarını çekmiş. nefis fotoğraflar: http://www.amisioux.com/editorial.html

11 Mayıs 2009 Pazartesi

PORTFOLYO: AHMET UNVER






foam dergisinin 16. "talent" sayısının en yetenekli fotoğrafçılarından biri seçilen ahmet unver'in işlerini beğendim 1981'de stockholm'de doğan bu fotoğrafçıyla bir de mini röportaj yapmış foam dergisi:

16. sayıda yayınlanan portfolyonla ilgili çok tepki aldın mı?
evet, çok olumlu eleştiriler geldi..
peki orada yer alman mesleki bir fayda sağladı mı?
sağladı, ispanya'daki "scan" fotoğraf festivaline davet edildim. "mapamundistas" ise gene ispanya'da gerçekleşen bir başka festival. onlarla da bu yıl çalışacağım. avrupa turnesine çıkacağız. aynı zamanda galeriler ve müşterilerle buluşmamda orada çıkan portfolyom çok işe yarıyor.
şu an ne üstüne çalışıyorsun?
şu aralar türkiye'de ve türkiye ile ilgili bir proje üstüne çalışıyorum. türk toplumunun ve kültürünün farklı yüzlerini anlamaya çalışıyorum ki osmanlıya dayanan oldukça komplex bir yapısı var. türkiye'nin modern ve dindar yüzü ile ilgili..

8 Mayıs 2009 Cuma

BOŞ ALAN MESELESİ..


boş alana gıcığız. herhangi bir yerde bir boşluk varsa, kendimizi güvensiz hissediyoruz. hemen doldurmalıyız o alanı. güzel bir bina sağında solunda boşluk varsa, değersiz bizim için. emlakçı bile evini pazarlarken, evden bahsetmiyor, yandaki komşuyu anlatıyor..

"boş bir sigara paketini arabadan dışarı fırlatmanın cezası 50 dolar. dev panolara reklam asmanın cezası yok. olmadığı gibi, bu görüntü kirliliği üstelik ödüllendiriliyor." bu cümle 60'larda reklam endüstrisine savaş açan pat brown'a ait. antik çağlardan beri tartışılan "horror vacui", doğada karşımıza çıktığı şekliyle boşluktan nefret etme durumu bugünlerde vahim.

hiçbir boş alana tahamüllümüz yok. eski bir bina mı var; güzelse hemen bir klüp oluyor ya da daha havalı bir deyişle "event mekanı" oluyor ya da dönerci. üstünde otlar bitmiş iki bina arasında bir boşluk mu var, neden orası bir sturbuck's olmasın ki. anasını satayım, çay seven millet hangi zaman diliminde kahveci oldu? üstünde adının yazdığı kaplardan latte içince daha az öküz olacaksan, bence memleketin adı bile değişebilir, "kofilend" olabilir mesela.

bu konuya değinmemin nedeni, dünyanın artık boş alanlardan veya isim koyulamayan şeylerden korkmamaya eğilim göstermesi ile ilgili. içerik olarak ya da teknik olarak birbirinin aynı ürünler belli standartlarda üretiliyor ama kazanan artık estetik oluyor. estetikte de boş alan kaygısı olmayan kazanıyor. (BKZ. i-PHONE) yani tasarımda "azı" benimsemiş olan tercih ediliyor. belki boş alan korkusu, trendlerle birlikte çözülecek, insan belki sessizlikten de korkmayacak bu sayede. zira boş alan korkusu, sessizlik korkusuyla paralel yürüyor. ancak yine de bu trendin bizim memlekete intikal etmesi çok zor. olacaksa da ben yetişemeyeceğim, bunu biliyorum...

4 Mayıs 2009 Pazartesi

"I WANT TO RIDE MY BICYCLE"


yağmur kızılok 2006'dan bu yana, avrupa'da turlarken çektiği sokak fotoğraflarını “I want to ride my bicycle” isimiyle 5-20 Mayıs tarihleri arasında Play Studio'da sergiliyor. mutlaka gidin, gidelim..

Ön Açılış: 5 Mayıs 2009, Salı, 17.00-19.00
Genel Açılış: 5 Mayıs 2009, Salı, 19.00-21.30

Adres: PLAYstudio
Turnacıbaşı Sokak,
No. 19, Beyoğlu
www.playstudio.org

2 Mayıs 2009 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.12- KENAN VURAL/YÜKSEK SADAKAT'İN SOLİSTİ/GİTARCISI


kenan vural (nam-ı diğer kene) ile cidden çokk eski arkadaşız. ikimiz de karşı'nın çocuklarıyız. benim yurtdışından memlekete intikal ettiğim zamanlardan beri tanıyoruz birbirimizi. ben hippi geçinirken o rock'çıydı. rock dinler, rock müzik yapar, rock klüplere takılırdı. ikimizi buluşturan ortak mekanımız, karşılılar bilir, laterna'ydı.. zaten laterna caz müziğin çaldığı rock'cıların mekanıydı. sahipleri bülent ve neslihan'ın dev LP' arşivlerinin olduğu mekanda cool jazz'ın yeri ayrı olsa da, inceden rock sesi duyardık hepimiz. yoksa o ses hep kulaklarımızda mıydı? bize mi öyle gelirdi?.. kenan hep müzik yaptı, hayatı müzik oldu. son yıllarda "yüksek sadakat"in sesi olduktan sonra, tabiri caizse, patladı. galiba türkiye'deki rock gruplarının arasında en beğendiğim ses onunkisi. tok, berrak ve genizden gelen vurucu ve hakiki bir ses.. yeni klip'leri bugün dönmeye başladı. ayrıca yeni albüm çalışmalarına başladıklarının müjdesini verdi kene. gerisini siz okuyun..
11:57Erel
kenan, nabersin????

11:58Kenan
hoh hooo
iyi
sen ?
11:58Erel
canııımmmm.. nerelerdesin, noluyo??

11:58Kenan
fazla bişii yok
11:58Erel
vaktin varsa benimle röp. yapsana blog için

11:58Kenan
aynen devam çalışmaya..
yapıyim
seve seve.
11:59Erel
heyoo..2'debir blog'una baktın mı hiç?

11:59Kenan
nope
pratik olarak nasıl yapıcaz?
11:59Erel
daha iyi, sürpriz olsun o zaman.. röportajı burada yapıyorum, chat ortamında..

12:00Kenan
bir araya gelmemiz gerekiyor mu, yoksa böyle siber ortam muhabbeti mi?
hmm
12:00Erel
aynen böyle..

12:00Kenan
çok iyi
coo,l kim görüyor pek?i
12:00Erel
ve de pek bir yerine dokunmadan koyuyorum bloga.. bayağı takipçisi var.. 2'debir okuyucuları özellikle
12:00Kenan
ok, fine
yapalım
12:01Erel
aslında başladık bile.. nasıl gidiyor müzik işleri? neler var? konser? turne? vs??

12:03Kenan
hmm aslında başlamasak..
12:03Erel
niye ki?

12:03Kenan
yunanistan'dan bir arkadşım geldi
12:03Erel
ee??

12:03Kenan
şimdi bana uğramak üzere
e'si rahat yazamam..
12:03Erel
olsun, gelmeden biter bile..

12:03Kenan
ben biraz gevezeyim
çok konuşurum röportajlarda
iyi
peki
devam o halde
valla ne var ne yok ?
12:04Erel
yaa, kenan benimle konuşuyorsun, erel..

12:04Kenan
nisan da biraz kuluçkaya yattık
12:04Erel
sen benim eski arkadaşım kene'sin en başta, öyle değil mi?
evet?

12:04Kenan
taam taamm
bütün ayı 2-3 konserle geçirdik ama
12:05Erel
iyidir böyle dönemler..

12:05Kenan
bol bol proje ürettik..
evet
12:05Erel
ne gibi?

12:05Kenan
albümden "haydi gel içelim"e video çekildi
montajı da bitti
12:05Erel
süper!!

12:05Kenan
dream'de başladı dönmeye
ptesiden itibaren de diğer müzik tv lerinde görülür
12:06Erel
ismi de güzelmiş parçanın:)

12:06Kenan
evet bence en eli yüzü düzgün videolardan biri oldu
12:06Erel
kim çekti?

12:06Kenan
evet içeriği de öyle
genç bir yönetmen, imre haydaroğlu
12:06Erel
hiç duymadım adını..

12:06Kenan
sanırım türkiye'de bir ilke de imza attı grup bu video ile
12:07Erel
ne güzell

12:07Kenan
evet çok sakin rahat çalışılan biri
video red one
12:07Erel
zaten yeni isimler lazım memlekete..

12:07Kenan
diye bir kamera ile çekildi
12:07Erel
ne demek o?

12:07Kenan
rivayet o ki 35 mm nin tahtını sallıyor
12:07Erel
hmmmm..

12:08Kenan
digital bir kamera ama renkler ve alan derinliği konusunda 35 mm'yi aratmıyor
gerçekten de netice çok hoş çıktı
bu parça bence 2009'da yaza damgasını vurur
12:08Erel
merak ettim şimdi.. ya sen ne kadar yakıştın yüksek sadakat'e..

12:08Kenan
aslında nefret ediyorum böyle iddialı konuşmaktan ama gerçekten enerjisi ve eğlencesi süper
teşekkür ederim
bizler de mutluyuz oldukça
12:09Erel
zaten mevu da bu, yoksa gerisi boşş..

12:09Kenan
aynen öyle
özellikle sahnede çok eğleniyoruz
ve bu yüzden konserler de çok iyi geçiyor
seyirci ile iletişim kurmayı seviyorum ben
onları da işin içine katmayı
12:10Erel
sen sahnelerde bir başka oluyorsun, tam bir metamorfoza uğruyorsun bence..

12:10Kenan
olabilir bilemiyorum
12:10Erel
peki eskisi gibi alıp başını gidebiliyor musun peki? motorunla?

12:10Kenan
bunu dışardan brinin söylemesi gerek

12:11Erel
söylüyorum işte..

12:11Kenan
kendimi çok iyi ve yükselmiş hissettiğim doğrudur
başka bir durum oluyor sahnede
12:11Erel
tahmin edebiliyorum..

12:11Kenan
bu sanırım biraz kendine güvenmekten biraz da seyirciye güvenmekten geçiyor
işini iyi yapıyorsan seyirci her zaman doğru tepkiyi veriyor
karşılıklı bir etkileşim bu
12:12Erel
seyirci zaten hastası yüksek sadakatin ama kusura bakma senden sonra zıpladı grup, bu benim fikrim..

12:12Kenan
bence bunu diğer çocuklara da söyle
12:12Erel
heheheh...

12:12Kenan
şaka bir yana aslında herkes durumun farkında
12:13Erel
aynen..

12:13Kenan
ama tabi bu da yine karşılıklı bir durum
ben de grubum sayesinde sesimi duyurabildim
12:13Erel
doğru.. hep müzik yaptın, kendi grubunla vs. ama yüksek sadakat senin için büyük bir çıkış oldu..

12:14Kenan
mutlaka
zaten grup için teklif geldiği zaman düşündüğüm şeylerden biri de buydu. artık zamanım gelmişti ve bu saatten sonra bir kitle yaratmak için harcayacağım zamanı daha etkili kullanmak istedim
istediğim kitle zaten orda vardı
kendi adıma da zaman tasarruf ettim sanırım
12:15Erel
hem de nasıl..

12:15Kenan
bak bu kadar açık kimse konuşmaz
ben de kimseye konuşmam
12:15Erel
canımsın benim.. demin bir soru sormuştum pas geçtik.. eskisi gibi kaçıp gidebiliyor musun motorunla diye?

12:16Kenan
hmm görmemişim
12:16Erel
var mı öyle vakit?

12:16Kenan
tabi, gitmez olur muyum
12:16Erel
ohhh.. buna sevindim

12:16Kenan
o iş zaten beni besleyen bir iş
motorla gitmek uzaklaşmak
hiçbir şey yapamazsam şehir dışı konserlere gidiyorum
geçen hafta çanakkale'de anzak törenlerine gittim en son..
12:17Erel
geçenlerde bloga ewan mcgregor'un röpünü koydum. "motositlet benim dinim" demiş. senin için de biraz öyle gibi

12:17Kenan
sezonu da açmış oldum böylece..
ben "din" olarak tanımlamazdım ama hayatımda şüphesiz çok önemli bir yeri var
özgürlüğümü en net tattığım anlar motor üzerinde yol aldığım anlar oldu hep
12:18Erel
müzik, arkadaşların ve motosikletin..

12:18Kenan
bu da tabi hiçbir şeye değişemeyeceğim bir durum
daha ne olsun
12:18Erel
kesinlikle..

12:18Kenan
burda yeni video var
birileri post etmiş zaman kaybetmeden
aslında hemen izleyebilirsin
12:19Erel
nereden?

12:19Kenan
röportajın sonuna da ahkamını kesersin hakkında.. hahaha
12:19Erel
bana linkini at, varsa, okuyucular da izlesin..

12:19Kenan
facebook'ta var
linki yok sanırım
sayfalarda gezerken çıkıyo
ben ana sayfamda gördüm bu sabah
12:21Erel
o zaman röp'ten sonra hemen izleyeceğim.. kenan'cım yüksek sadakat gösterip benimle cumartesi sohbeti'ni yaptığın için çookkk sağol.. son olarak yüksek sadakat çok güzel bir söz, sen ne düşünüyorsun?

12:22Kenan
isimle ilgili konuşmama kararı aldı grup..:))
12:22Erel
aaa??

12:22Kenan
bu yüzden ben de susma hakkımı kullanıyorum..:)
12:23Erel
hay allah.. ama ben galiba biliyorum.. harika oldu, çok teşekkürler. yeni video'nuz hayırlı olsun ve de en kısa zamanda görüşmek üzere..

12:24Kenan
teşekkürler
bu arada grubun takipçilerine müjde
12:24Erel
evet????

12:24Kenan
birkaç saat içinde çocuklarla toplanıyoruz benim evde
12:24Erel
ve..

12:25Kenan
bundan sonraki albüm için yazdığımız parçaları birbirimize çalıp bir ön eleme yapıcaz
12:25Erel
heyyy..

12:25Kenan
yani üçüncü albümün ilk provası birkaç saat içinde başlıyor
umalım ki yenisi de diğelrerini aratmasın
12:25Erel
süperr.. ne zaman çıkarmayı hedefliyorsunuz peki?

12:25Kenan
sevgiler
12:25Erel
aratmaz bence..

12:25Kenan
2010 ocak-şubat
12:26Erel
vayyy.. harika.. çok sevindim ve de bol şans..

12:27Kenan
teşekkürler
12:27Erel
öptüm seni çokkk..
birazdan blog'da olacak röp..

12:28Kenan
ok
see u
12:28Erel
:)