26 Eylül 2009 Cumartesi

BEN KAPI ÖNÜNDEYİM, BEKLERİM...


çukurcuma'daki "baja" (bahha diye okunuyor) galiba bizim lokantamız oldu. madem meksika'ya kaçamıyoruz, o zaman bajia'da en azından leziz meksika yemeği yiyelim ve mümkünse margarita fiskiyesi altında serinleyip bir sonraki yazı bekleyelim..

en gürültülü halimizle en öndeki masa bizim. şans bilekliklerimizi takmışız. gelsin gece. hedef babylon'daki nike partisi..
sokak aralarından yürüyüp, galatasaray hamamının oradan sapıyoruz. bir solukta asmalımescit'teyiz. orada soluğumuz kesiliyor. sebep mahşeri kalabalık. son istanbullu da tatilden dönmüş. ilk kez dün sokağa çıkmış. babylon'un kapısına gelene kadar iki sigara üstüste içiyorum. kalabalıktan ve tedbirden tabi. kapı önü içerisi kadar kalabalık. içeride müzik ve dumansız hava sahası. dışarıda sigara, eş dostla sohbet, suç ortaklığı, saadet..

girer girmez elif'i (erdost) görüyorum, bir ohh çekiyorum. elif hafif yorgun ve şehre intibak sorunu yaşıyor belli ki. alaçatı'dan bildirirkenki sıcak halini oslo'nun serinliğiyle dengelemiş olsa da, istanbul onu yormuş şimdiden.. duvarlara yanısıtılan ışık oyunlarına bayılıyoruz. hatta kış boyunca kalsa diye konuşuyoruz aramızda. müzik henüz rengini oturtmamış, lounge tarafına geçelim diyoruz. kestirmeden gidelim, otto'nun oradan dolaşalım diyor birileri. kestirme yol buysa siz düşünün içerinin ve sokağın kalabalığını..

lounge tarafına geçince "icons of istanbul" partisinde olduğumuzu daha fazla hissediyoruz. istanbul'un ikonları orada. benim futbol bilgim oldukça zayıf ama herkes arda'yı gördün mü, şunu gördün mü, bunu gördün mü diyip duruyor. jonny rock çalıyor. müzik gayet iyi. dumanlı bölge yine çağırıyor. bütün bu gir çıklardan fenalık gelince lokale gidelim, orada da içeride iyi müzik çalsın, dışarıda duralım diyoruz. demiyoruz tabi de, durum tam da bu. sigaradan iki nefes, içeride iki sallanma sonra yine iki nefes şeklinde seyreden bir geceyi ben erkenden bitirmek istiyorum şahsen..

yolda çim'le karşılaşınca tekrar lounge'a giriyoruz. meğer elif'i de alıp eve dönmek için girmişiz. bu arada elif sayesinde merakla beklediğim babylon'un 10. yıl kitabını dünya gözüyle görme şansına erişiyorum. şu kadarı kesin: kitap müthiş, bayıldım, tasarımı da içeriği de harikulade olmuş. ellerinize sağlık. elif, ulaş, karin, zeynep.. harika bir iş çıkartmışsınız. harcadığınız emeğe, her şeye değmiş..

Hiç yorum yok: