10 Mart 2009 Salı

BİR KİTAP: "KÜRESEL ISINMANIN KIRILMA NOKTASI - JAMES E. HANSEN"


(karikatür kaynak: karikötürlog.wordpress.com)
çok net hatırlıyorum, aktüel dergisi'nin kuruluş yılıydı. şu anda çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarı olan ya da birçok eseri bulunan isim yapmış edebiyatçıların ya da medya sektöründe yöneticilik yapan bir dolu insanın aktüel'de muhabirlik ya da editörlük yaptığı tarihten bahsediyorum; 1992'den..

haftalık konu toplantılarından birinde önerdiğim konu yalova'da organik tarım yapan bir grup insana dairdi. konu yeterince "seksi" ve "hoş" bulunmamış, türkiye'nin önce "gelişmesi"sanayileşmesi gerektiği sonra belki çevrecilik gibi konuların gündeme getirilebileceği ileri sürülmüş ve hemen başka bir konuya geçilmişti. toplantıda bulunan herkesin "bu konu da nereden çıktı şimdi, deli mi ne?" gibisinden bana baktığını dün gibi hatırlıyorum..

1992'de köşedeki manavdan aldığım domatesin tadı domatese benziyordu. 17 yıl sonra 2009'da benim soframa dometes ancak ayvalık'ta annemlere gittiğim zaman geliyor. büyük marketler organik sebze ve meyveleri fahiş fiyatlara satıyor. benim organik tarım haberimi o dönemler reddeden yayın yönetmeni acaba nereden alıyor meyve veya sebzesini?..

elime geçen bir kitap bana bu hikayeyi hatırlattı. kitap yeni çıkmış. iklimbilimci james hansen'in "küresel ısınmanın kırılma noktası" isimli kitabını abdullah yılmaz derleyip çevirmiş. ayrıntı yayınları'ndan çıkan bu kitap, doğayı ve iklim değişikliğinin nedenlerini anlamak için bir rehber niteliği taşıyor. ayrıca cesur ve duyarlı olmaya davet ediyor..

17 yıl önce en çok satan haftalık haber dergisi olan aktüel, o zamanlar cesurca davranıp, bu konuda haberler yayınlasaydı, çevre konusunu marjinal bir konu gibi görmeseydi, eminim önemli bir adım atmış olurdu. ayrıntı'nın dünya sorunları dizisi'nin bu ilk kitabı "küresel ısınmanın dehşet verici hikayesinin yanı sıra, bir bilim insanının vicdanının sesini dinleyerek bütün güç odaklarını karşısına alma pahasına nasıl gerçeğin peşini bırakmadığını" anlatıyor. "sadece dünyayla ne yaptığımızı değil, kendimize ne yaptığımızı, gelecek kuşakların kaderiyle nasıl oynadığımızı da".

ama galiba bizim insanımızın bu konuya duyarlılık göstermesi için musluklardan zehirli suların akması, tüm ormanların yanması, çevre kirliliğinden insanların toplu halde ölmesi gerekiyor..

Hiç yorum yok: