7 Kasım 2009 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.25-SARP DAKNİ/PR'CI/EDİTÖR/DJ


sarp dakni ismi pozitif ile beraber anılır genellikle. yanlış da değil. sarp, pozitifin pr ve basın ilişkileri sorumlusu ve markaya ziyadesiyle kimlik ve ruh kazandıran birisi. onun sesini duyarsınız ve konserler, festivaller başlar. ve daha pek çok şey sarp'ın dokunuşuyla hayat bulur.. aynı zamanda barcelona orijinli online şehir rehberi "le cool" un istanbul editörlüğünü yapan sarp, meşguliyetlerini artırmayı seven biri. DJ'lik bunlardan birisi.. sarp'ın ismini daha çok duyacağız, setlerini daha çok dinleyeceğiz. kulağınız ve gözünüz açık olsun..

sarpcım, güzel bir gün sohbet için. nefis bir hava var dışarıda..

evet, kasım ortasında amele yanığım oldu. dışarıda, açık havada "pictures & stories'de kahvaltıdaydım. ...

öyle mi, neresi orası? hiç gitmedim..

tavsiye ederim anne elinden çıkmış nefis yemekleri var. gitmelisin mutlaka..

mutlaka deneyeceğim.. hemen giriyorum mevzuya. pozitif sarp olmak mı, le cool sarp olmak mı? hangi kimliğini seviyorsun?

ikisi de.. ama lecool sarp olmayı daha çok seviyorum sanırım..

cool senin için ne ifade ediyor?

soğuk olmadan mesafeli olabilmeyi sanırım..

lecool hakkında yazılan metinde "çarşamba akşamüstü dağıtılır" ibaresi var. basılı yayından arak bir söz. halbuki dergi e-mail olarak dağıtılıyor. basılsın ister miydin?

hayır, istemezdim.. ama hard-copy ölsün istemem. ikisi de olmalı..

evet, bence de ama ben basılı yayın için 5 yıl süre veriyorum. sen ne dersin?

rupert murdoch global olarak 20 yıl süre veriyor.

o kadar süreceğini sanmıyorum ben.

bence insanlar gazete almayı ve okumayı kolay bırakmazlar. ama ben her ikisi de olmalı diyorum.

evet ama dergi iyice lüks tüketime girecek. ben küçük bir kağıt parçasını bile atmaya kıyamazdım, o kadar düşkünüm kağıda ama interneti seviyorum.. başka bir konuya geçmek istiyorum. senin madonna delisi olduğunu biliyorum. kaç madonna konserine gittin ve de en spektaküler madonna hikayeni alabilir miyim?

hmmmm... 7 konserine gittim ama artık çok heyecanlanmıyorum. son yıllarda yaratıcılığı eksildi. 50'li yaşlarına gelmiş bir kadının bacaklarını açıp göstermesi bir şey ifade etmiyor artık.

ben madonna'nın müziğinden çok kendisini sevmişimdir.

kadın müthiş zaten. ama kendini çok tekrarlamaya başladı..

ama tina turner 60'larında hiç bayat olmadan seksi olabiliyor mesela.

tina turner bambaşka. ike'dan sonra tabi.. geçen sene avrupa turnesi vardı. gidemedim, kaçırdım..

gece hayatı, klüp ortamları, konserler.. hepsi insanlarla uğraşmayı gerektiriyor. ne tip insan seni rahatsız eder?

samimiyetsiz insan.. samimiyetsiz insanı hemen anlarım, yutmam. isterse antipatik olsun, samimi olsun, canımı yesin:)

sence istanbul'un neye ihtiyacı var?

yine samimiyete. eskiyi özlüyorum. bir de çok üzülüyorum. ben asmalımescit'te oturuyorum.
ama artık taşınmak istiyorum buradan. o kadar çirkinleşiyor ki bu güzelim muhit..

çok fena, çok turistik..

anlaşılır gibi değil. insan kalitesi giderek düşüyor. asmalımescit'i asmalımescit yapan tüm güzellikler kayboluyor. gerçekten hüzünlü bir durum.

anlaşılır bence. istanbullu yeni şeylerin üstüne atlıyor, tüketip gidiyor. orası eski ruhuna kavuşur zamanla. elenir..

bazı mekanların dayanması, gitmemesi lazım.. neyse ki gerçekten babylon var.. bir şekilde burada kalitenin çıtasını hep yüksek tutacak bence..

evet, en eskilerin, eski sahiplerin dayanması şart..

evet tam bunu söylüyordum. eski otto, eski lokal (gerçi ben yenisinin ruhunu da seviyorum) dayanmalı.

babylon oradan giderse vay haline oranın..

babylon kıpırdamaz bence.

peki sence nesi fazla istanbul'un?

istanbul'da aslında her şey fazla. ama o kadar tuhaf bir yer ki burası o fazlalık bir dengeye oturuyor.. insan fazla, renk fazla, enerji fazla, çöp fazla..

son zamanlarda sigara yasağı da mekanları inanılmaz etkileyecek bu arada..

ben sigara kullanmıyorum ama keşke mekanlarda sigara içilebilse.. çünkü ben sigarasız eğlence olabileceğini düşünmüyorum. insanları sigara içmeleri için soğukta kapı önüne koymak bana haksızlık gibi geliyor.

olmuyor zaten..

ayrıca bilmiyorum farkında mısın ama sigara kokusundan şikayet edenler şimdi leş gibi wc ve ter kokusundan şikayetçi oluyorlar mı merak ediyorum..

hahahaha..

tüm mekanlar ter kokmaya başladı.. ahahaha..

sigara bastırıyordu tabi o kokuyu..

gerçekten sigara emiyormuş o kokuları. sigara içmeyen insanlar içki de içemiyor.

aa, bak bunu önesürüp bir kampanya başlatmalı..

dolayısıyla mekanda çok uzun kimse kalamıyor.

ve de barlar kapanıyor ya da iş yapmıyor..

bak çok ilginç bir şey anlatayım sana. benim ev stüdyo bir daire. çok küçük ama sigara yasağından beri tesadüfi planlanmamış bir şekilde evimde partiler oluyor hafta sonları. bir seferinde 58 kişi geldi ve çılgınca eğleniyoruz. evet, sonra temizlemesi zor oluyor evi ama o kadar eğleniyorum ki anlatamam.

evet işte.. ev partileri, özel partiler bu kışın olayı olacak..

değiyor yani sonuna kadar. kesinlikle yeni trend bu. seni de beklerim bir gece. geçekten çok eğleniyoruz.

valla koşarak gelirim, sigara emen de bir insan olarak..

ahahaha.. gel, gel..

böylece bir dolu insana mesaj vermiş olduk.. ama mekancıların işi bu yıl zor gerçekten.. hep birlikte göreceğiz.. şimdi son olarak günün şarkısını isteyeceğim senden ve de buradan dinleteceğim.. tabi bulabilirsem..

dur bulabileceğimiz bişi düşeneyim o zaman.. amanda lear - follow me.. heheh

aa müthiş, hemen bulmaya çalışacağım. yokse diğer önerin ne? yine amanda lear'den yani..

fashion pack
lili marlene
birini bulursun muhakkak..

evet, evet.. sarpcım çok teşekkürler sohbet için. sana şahane bir haftasonu diliyorum..

ben teşekkür ederim yahu ne güzel oldu. öpüyorum seni çok!

ben de.. xxxx


(foto:timeout)


AMANDA LEAR - FOLLOW ME

Hiç yorum yok: