6 Kasım 2009 Cuma

BİR ABSOLUT MODERN PERŞEMBESİ..


eleştiri, en net haliyle eleştiri bizim yapamadığımız bir şey. bok atmak, arkadan konuşmak, şirretleşmek kolay, ezberimizde. bu yüzden sanat eleştirmenlerinin bile çoğu lafı dolandırmadan anlatamaz örneğin. konuyu entelektüelize eder. beğenmedim diyemez kolay kolay. galiba beğenmediğini açık açık ifade eden kimse yok.. insanlar eleştiremedikleri için, daha doğrusu kimsenin yüzüne karşı iyi veya kötü düşüncesini söylemediği için kaypaklık bu şehri "skolyoz"lu yapıyor. yani yamuk omurgalı..

dün akşam "absolut modern perşembeler vol. 1" isimli partiye gittim. (absolut nasıl her şeye uyarlanabilen bir isimdir kardeşim!) oraya yaklaşırken taksi şöförü, "abla, orası müze değil mi? önemli bir şey var galiba. bütün arabalar oraya gidiyor" diyor. bütün arabalar oraya gidiyor mu bilmiyorum ama istanbul modern'in bahçesinde beyaz, bembeyaz bir kubbe çadır gecenin ve müzenin tam orta yerinde ışıldıyor.

kubbe çadırın önünde insanlar. herkesin elinde absolut votka ve sigara. event'cilerin sponsor olmasını istediği absolut, musluğu dibine kadar açmış görünüyor. içerisi bembeyaz, steril ve aydınlık. ortada absolut "modern" barı. absolut bütün votkaları bir gecede tükettirmek istiyor gibi. herkes "geleceğin sanatta" olmasına içiyor. müziğin başında dj style-ist ortamı ısıtıyor. ama asıl ısınan yer her zaman olduğu gibi dışarısı.

kalabalık güzel. eğlenmesini bilen ve seven herkes bir arada. ama dans edilemiyor. içerisi aydınlık olduğu için tek tük insan dışında "bbg" triballeri. gece uzun, liste kabarık, 'kaç kapı var daha' diyen kaçıyor. demeyen dışarıda uzun iş sohbetlerine bile girebiliyor. sanat nerede? metin (gürsoy) bir ara yanımıza gelip içeride "gelecek sanatta" isimli reklam filminin başlayacağını söylüyor. koyu sohbet uzadığı için gidip izleyemiyoruz. ama sanırım istanbul modern bu kadar kalabalığı bir daha kolay kolay göremez. ne içeride, ne de dışarıda..

(yukarıdaki girizgah, dün gece hissettiklerimin tezahürüdür. partiyle doğrudan bir ilişkisi yoktur.)

2 yorum:

pimoka dedi ki...

Bu tür "event" durumların temel sorunu gece sahiplerinin gayet "erkek" düzenlemelerle orası neresi ise, dünyanın en eğlenceli mekanıda olabilir, markanın adabına yakışır şekilde centirifize etmeleri; bu ışık düzeni yada düzensizliği olabilir yada yanlış saatte çalan yanlış müzikler olabilir vs vs sonuç hep aynı eğlencesiz top benim saha benim burda fingirdemek haza eğlenmek, dans etmek yasaktır haller. İstanbul Modernin isminden başka hiçbirşeyinden yararlanamamakta cabası yapılan iş markaya faydalı olmuştur umarım.

Erel Eryürek dedi ki...

istanbul modern ve absolut modern. güzel bir oyun. iyi bir ikili. absolut marka olarak sanata yakın durmayı seviyor. hep de sevmiş bildiğim kadarıyla. metin gürsoy absolut markasını türkiye'de özellikli lansman partileriyle iyi bir yere taşıdı. benim her zaman meselem bizdeki insan malzemesi oldu. doğru karışım, doğru insanlar her partiye nasip olmuyor. dün iyi bir karma vardı. ama eminim çok ciddi bütçelerle kurulan dev çadır daha dolu ve sıcak olsaydı, gece daha başarılı olurdu. bir de türk insanına yaranamama meselesini de atlamamak lazım. yazının başında söylediklerim biraz bununla da alakalıydı. öte yandan medarı iftiharımız olan istanbul modern'e faydası veya zararı tartışılır. ama markaya faydası olacağı kesin...