2 Ocak 2010 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.29-MERVE TUNA/MODA TASARIMCISI/SANATÇI


merve tuna 2'debir'in kapak kızı olmuştu. model olmadığı halde, seve seve kabul etmişti teklifimizi. "çubuk kraker" isimli melis ağazat'ın editörlüğündeki çekim muhteşem olmuştu. merve londra'da london college of fashion'da moda masteri yapıyor. 7 ocak'ta okulda ve 28 ocak'ta victoria & albert'te mezuniyet defilesi var. merve tanıdığım en yetenekli sanatçılardan biri. şaşırtıcı, sürprizli ve son derece taze fikirleriyle adını çok ama çok duyacağız, emin olabilirsiniz. az önce skype üzerinden yaptığımız söyleşiyi zevkle okuyun..


erelada: mervee..


Merve: gunaydin erell... 9da kalktim, aferin bana :)

erelada: günaydın, nasılsın? aferin valla :)

Merve: evet. super. herkes uyuyor. sessiz her yer... iyiyim.

erelada: kalabalık mı yaşıyorsun? yoksa londra mı sessiz?

Merve: yok su an evde kimse yok. ev arkadaslarim tatilde. 1 ben calisiyorum. londra sessiz. ilk christmas'im burada. bayağı kötüymüş. kimse çalışmıyor. her yer kapalı. sokaktaki coffee shop bile 4 ocakta acilcakmis.

erelada: aaaa, rezalet!! hazırlık yapıyorsun değil mi? yakında defilen var..

Merve: defile yakin cok evet. 28'inde.. master graduation show. once okulda 1 show olacak. sonra da 10-15 kisi secilen v&a (victoria & albert) de gosterecek. 1 bucuk yildir ayni proje ustunde calisiyorum..

erelada: aralarında 100de 100 sen de olacaksın, eminim..

Merve: umarim :)

erelada: peki ben biraz düşündüm, neler konuşabiliriz diye birkaç moda sorum var sonra da sürpriz sorular, hazır mısın?!

Merve: hmm.. hadi bakalim.

erelada: modanın, moda tasarımının yeni olanla oldukça fazla ilgisi var. hayatında/hayatlarımızda nelerin aynı kalmasını istersin?

Merve: surekli 1 seyler yapiyor olmak sanirim. o hep ayni.

erelada: yani üretmek..

Merve: evet. 1 de akil mantik ihsan:)

erelada: insanların beklentileriyle kendi farklılık yaratma arzun arasında nasıl bir denge kuruyorsun? kuruyor musun ya da?

Merve: yok ben kuramiyorum.

erelada: kurmak istemiyor musun?

Merve: ben en iyisini yaparsam, begenen olur nasil olsa diye dusunuyorum. kurmamayı tercih ediyorum diyelim.

erelada: zaten öbür türlüsü yaratıcılığı körelten bir şey olurdu..

Merve: evet. buraya da o yuzden geldim belki. ama degisen 1 sey yokmus:) yine 1kac kisi var islerimi begenen.

erelada: hahaha.. yer ve mekan önemsiz alsında..

Merve: evet. ama mutluyum da.

erelada: bu güzel işte..

Merve: yapamadigim 1 suru seyi burada yapabildim. bahane oldu buraya gelisim. taksidermiyi merak ederdim hep. burada kursuna gittim.

erelada: nedir, anlatsana..

Merve: kisaca ölü hayvan doldurma. istanbul'da 1 tek karakoy'de av malzemeleri satan dukkanin vitrininde gormustum.

erelada: neden böyle bir şeyi istedin? neden ilgini çekti?

Merve: ben genelde beni rahatsiz edip 1 taraftan da cekici gelen seylere ilgi duyuyorum sanirim. 1az yuzlesmek gibi...

erelada: şöyle bir şey geldi aklıma, eğer çok kişisel olmayacaksa; senin facebook status’lerindeki birkaç cümleyi soruya çevirmek istiyorum izin verirsen. “is it new? really..” yazmışsın. yeni olan bir şey var mı sence?

Merve: heh, onu yeni yil icin yazmistim:) epeydir tarih atarken 2009 eski gelmeye baslamisti.


erelada: sıkıldın 2009'dan?


Merve: insan plan yaparken 2010 coktan geliveriyor kafasinda. sıkılmak degil de, taze degildi yeterince..

erelada: doğru, benim de öyle oldu.. peki, "suspicious lightning?"

Merve: o bayağı dogru. karsi binalardan 1inden cok parlak 1 isik geliyordu direkt benim camima. ben de uzerime alindim. heh..
sonra bakmadim 1 daha.. yazinca kurtulmus oldum paranoyadan.

erelada: senin işinde kuşkuya ne kadar ihtiyaç var dersin?

Merve: kusku huzursuz 1 sey bence.

erelada: kötü mü peki?

Merve: isimlendirip atlatmaya calisiyorum genelde. kacinilmaz

erelada: her konuda mı böylesin?

Merve: o yuzden kotu degil. nasil?

erelada: isimlendirip, atlatmak..

Merve: sanirim evet. islerimde ozellikle. terapi gibi 1az. 1 seyi cirkin bulup kacmaktan iyi sanirim..

erelada: iyi bir yol.. "void & sublime? bunu ne düşünerek yazdın diye sormak istiyorum..

Merve: void and sublime zizek'ten alinti. 1 makalesini okuyordum, coca cola'yla ilgili. aslinda hic 1 yasamsal ihtiyacimizi gerceklestirmemsi ama 'it' olmasi üzerine. kampanyalari da oyleymis zamaninda. that's it aslinda. istedigimiz sey.

erelada: "Itshouldbeholidaywhenmercuryretrogrates".. çok mu etkilendin?

Merve: heh sanirim o zman oyleydi. hic is yapamiyormusum gibi. 20 gün filan sürdü..

erelada: "greenteacoffeecoffeecoffeecoffeegreenteacoffee"… çok mu tüketiyorsun?

Merve: evet 1 teslime yakindi cok sanirim o zaman. calisma geceleri yapiyorduk arkadasimla. az uyku cok tuketim. hiç sağlıklı değil.

erelada: işe yaradı mı?

Merve: yaradi ama evet. yalniz omamak da yariyor.

erelada: genel anlamda mı, iş yaparken uyukusuzlukla başederken mi?

Merve: is yaparken:) yanizlik guzel. bu arada..

erelada: kesinlikle güzel, katılıyorum!! “togetherwewillliveforever” clint mansell’den bir parça olduğunu yazmışsın. hemen peşinden hep beraber sonsuza kadar da yaşayalım tabii demişsin. birlikte sonsuza kadar yaşamak istediğin insanlar her zaman yanında mı?

Merve: su an fiziksel olarak degil. 1 kismiyla da henuz tanismadigimi dusunmeyi tercih ediyorum sanirim

erelada: :) “iwouldntbeabletotellyoumorethanyouwouldunderstand” öyle mi gerçekten? Insanlar anlayabildikleri kadar mı bilmeliler sence?

Merve: o beni uzen 1 durumla ilgiliydi. okuldaki pr'la yarim saatlik 1 toplantidan sonra. hic 1 sey anlatamadigimi ama sebebinin onlarin aslinda dinlememiş oldugunu farkedisim. ama genel anlamda sessizlik cok konusmaktan daha iyi sanirim.bazen daha cok bile sey anlatabilir. 1 de bence sakincasi yok, o kadar bilsinler :)

erelada: söylenmeyenlerin daha kıymetli olduğunu düşünürüm ben de.. :)

Merve: evet. bazen cok kolay olur bazisiyla anlasmak..

erelada: En can alıcı cümlen de şu gibi, “ if I could sell my soul, it would be 20 pounds an hour”..

Merve: hah! evet, giysilerin pricing'ini yaparken, yapmak zorundaydim ama zor tabi. o yuzden oyle dedim. 20 pound da az yani

erelada: bence de, çokkk azzzzz

Merve: maksimum15 pound aslinda. benim gonlum elvermedi :)

erelada: “the truth is out there”.. öyle mi dersin? veya nerede?

Merve: aslinda burada, apacik ortada anlaminda.

erelada: sen neredeysen orada aslında..

Merve: evet. aklim basimda oldugu surece..

erelada: :) bu söyleşiyi okurken insanlar hangi müziği dinlesin sence? ya da sen şu anda ne dinlemek istersin?

Merve: ben simdi bob dylan dinliyorum. calisma muzigim aslinda. ya da soap & skin. sen de yazmistin. cok guzel değil mi..

erelada: soap & skin. yıkıcı ve muazzam.

Merve: evet o kadar yikici ki calisirken dinlemiyorum. sen ne dinliyorsun?

erelada: bob dylan da fena sayılmaz, o da dokunur.. ben dinlediklerimin çoğunu blog'da yazıyorum aslında ama benim her daim dinlediğim keith jarrett'dir. özellikle köln konseri albümü.. bir de nina simone vazgeçilmezimdir..

Merve: bakayim, zevkine guveniyorum.

erelada: mutlaka edinmelisin o albümü..

Merve: :)

erelada: mervecim, çok zorlamamışımdır seni umarım.. ama çok zevkli oldu böyle..

Merve: yok cok guzel gecti benim icin. uyanmanin en iyi yolu sanirim..

erelada: hehe..

Merve: tesekkur ederim. bol müzikli günler.. xxx

erelada: ben çok teşekkür ederim.. sana da bol şans.. çok öpüyorum..

Merve: xxx

Hiç yorum yok: