16 Temmuz 2009 Perşembe

KARŞI MODA MESELESİ YA DA BİR DERGİYİ DOĞRU OKUMAK..


arkadaşım, moda editörü murat tepe facebook'a emre ünal'ın çektiği, kendisinin styling'ini yaptığı, benim de 2'debir'de yayınladığım işlerinden birini koymuş. çok beğenmiştim bu çekimi. niye beğendiğimi hatırladım ve fotoğrafları tekrar görünce bir iki kelam etmek istedim..

bazı fotoğrafçılar 2'debir'i doğru okumasını gayet iyi biliyordu. uçukluk olsun diye tuhaf makyajlar ve tuhaf giysiler bir araya gelince 2'debir'lik bir iş yapmış olmadıklarını da. nitekim başka dergiler kabul etmedi diye 2'debir kesin basar diye getirdikleri çekimlerin öyle kolay basılmadığını da.

2'debir'in sayfalarına basılan moda çekimi, hikayesiyle, fikriyle, fotoğrafçının tavrı ve hissiyatıyla, styling yapan kişinin niyeti ve kalbiyle ve de en başta samimiyetle çok alakalı bir şey oldu her zaman. bu yüzden tam 2'debir'e göre bir çekim yaptık diye gelen bazı fotoğrafçılardan hep korkmuşumdur. çünkü dergiyi doğru okuyup okumadıklarından şüpheye düşmüşümdür. çoğunlukla da haklı çıkmışımdır. pek çok fotoğrafçıyla da oturup bunu konuşmuşumdur. 2'debir dergisinin derdini saatlerce anlatmışımdır.

emre ve murat'ın bu işlerini beğenmemin sebebi, çekimin başından sonuna bir ruhunun olması, model seçimi, saç ve makyajın genel havayla örtüşmesi, styling'deki özgünlük ve durumun tabiatından eğlenceli ve karşı bir tavır sergilemesi. bu karşı tavır da şu: bu işin içinde olanlar bilir ki bir moda çekiminde kullanılan giysi ve aksesuarlar kıymetlidir. nasıl alındıysa, mümkün mertebe aynı şekilde iade edilmesi gerekir. özellikle de ayakkabılar. ayakkabılar altları dış çekimlerde zarar görmesin diye bantlanır etc. kumsalda yapılan bir çekimde ise tamamen korunması gerekir. tabi eğer dergi tarafı bu masrafları karşılamıyorsa.

murat burada modelin ayakkabılarının üstüne poşetler geçirmiş. aynı sebepten veya değil. ben ikisi de diye düşünüyorum ama müthiş bir şey yapmış. sırf bu yüzden poşetli çekim diyenler var. ben ise modayı ciddiyetinden soyutladığı ve ironik bulduğum için bu hikayeyi hemen bastım..

Hiç yorum yok: