17 Kasım 2008 Pazartesi

biraz takıntı haline geldi ama..


gerçekten özeller. geçtiğimiz cumartesi gecesi paris zenith'deki konserlerine, ilk parçalarını kaçırarak gittiğimizde, salona girer girmez sardılar beni. nerede olduğumu unuttum müziklerini dinlerken. daha sonra karin'le de konuşurken yaptıklarının müzik olmadığını söyledik. her parçalarında içinizde, cok diplerde olan acınıza dokunuyorlar çünkü. tabii ki müzik yapıyorlar ama sadece müzik değil. karin, "söz mü önemli, müzik mi derler ya, adamlar şarkılarını bilmediğimiz, anlamadığımız bir lisanda söylüyorlar ama anlatıyorlar işte" dedi. çok doğru. evet, "weltschmerz" denen şeyi, yani dünyanın acısını hissediyorsunuz dinlerken. aslında insanı hatırlatıyorlar. insan olmayı ya da.. o günden beri çok fazla zihnimdeler. geçer tabi, günlük hayat uçaktan indiğimde bıraktığım gibi karşıladı zaten. ama bu seyahate katılmam için bana ısrar eden arkadaşlarıma, özellikle de aslıcım sana çok teşekkür ederim. unutulmazdı, her şey!

Hiç yorum yok: