29 Ekim 2008 Çarşamba

grandmaster flash 8 kasım'da babylon'da



ilk zamanlar hangi kapıyı çalsa karşısında bir buruk acı olan bu adam dünyayaturntabalizm'i öğreten adam aynı zamanda. grandmaster flash'in konserini kaçırmamak için şimdiden biletlerinizi alın derim. geçtiğimiz sayıda yer verdiğimiz röportajı aşağıda okuyabilirsiniz:

Hip-Hop tarihçisi Jeff Chang Grandmaster Flash’in otobiyografisinin arka kapa€›na flöyle yazm›fl: “Her gece bir DJ hayat›n›z› kurtar›r, Flash teflekkürünüzden biraz daha fazlas›n› hakediyor.” Kitapta bu hip-hop efsanesinin plaklara olan düflkünlü€ünden dünyan›n önde gelen turntable ustal›€›na giden overdose s›n›rlar›ndaki yolculu€u anlat›l›yor. New York Magazine’in yapt›€› röportajdan bir kesit sunuyoruz:

Babas›n›n plak koleksiyonuna eriflemeyen çaresiz bir erkek çocu€u var kitapta. O zamanlardan bahsedebilir misin?

Offff. Nas›l aç›klayay›m ki? Kitapta da okunaca€› gibi babam bu konuda çok titizdi. 1957’nin tüysiklet flampiyonu Sandy Saddler’in erkek kardefli olmak gibi bir fley bafl›na gelmiflti. Elleri çok iyiydi. Baz› kardinal kurallar› vard›: Oturma odas›ndaki stereoya asla gitme. Steroaya asla dokunma. Ödüllerin ve plaklar›n oldu€u tuvalete asla gitme... Kurallar› biliyordum ama kendimi tutam›yordum. Çok küçüktüm tuvaletin kap›s›na da klozete de yetiflemiyordum. Sandalyeyle ç›k›yordum. Klozet alt›ndan filand›. Tuvalleten hofluma giden bir pla€› al›p oturma odas›nda dans ederek dinliyordum ve sonra ald›€›m yere geri götürüyordum. Ama babam öyle uyankt› ki her zaman benim elledi€imi anl›yordu. Anlad›€›nda da beni ›s›r›yordu, ›s›r›yordu, ›s›r›yordu. Ertesi gün gene ayn› fleyi yap›yordum. Öyle bir noktaya geldi ki bir gün ellerimi k›zg›n radyötörün üzerine koydu ve ellerim yand›. Ellerim iyilefltikten sonra ben b›kmadan usanmadan ayn› fleyi yapt›m. Kendimi kontrol edemiyordum.

Ki büyük ihtimalle bu hareket ve teknik bilgisi seni turtable’i en iyi kullanan D.J.’lerin bafl›na yerlefltirdi. Bu ifli “ifl” olarak ilk yapt›€›nda nas›l hissettin?

‹lk seferinde Disco B ve EZ Mike’› arad›m ve onlara “dinleyin harika bir fleyim var” dedim. Onlar gelip dinlediler ve “What the fuck is this” dediler. Bense bak›n ne yap›yorum, bak›n ne yap›yorum diye ba€›r›p duruyordum. Farkl› genre’lardan müziklerin en iyi parçalar›n›n en iyi bölümlerini öyle çal›yordum ki, gene kimse bir fley anlam›yordu. Eve gidip a€lad›m, a€lad›m, a€lad›m. Kimse anlam›yordu. Hangi klübe gitsem, kimse çalmam› istemiyordu. “Sana buradaki plaklar› çalmana izin verirsem, hepsini mahvedersin, iflimden olurum” gibi özürlerle geliyorlard›. Uzun süre alay konusu oldum.

Peki flu an senin yaratt›€›n teknikle insanlar›n müzik yapmas›na ne diyorsun? Sen sanki büyük bir fley de€ilmifl gibi ç›karm›flt›n o tekni€i.

O kadar uzun süre dalga geçtiler ki ve bugün bu gezegendeki herhangi bir hip-hop DJ’yi gibi sen de çal›yorsun. Benim buldu€um bir fleyi bambaflka bir düzeye tafl›d›lar ve bunu gördü€ümde kalp at›fllar›m h›zlan›yor. D.J’ler art›k artist muamelesi görüyor. ‹çim biraz buruluyor do€rusu..

Hiç yorum yok: