19 Eylül 2009 Cumartesi

CUMARTESİ SOHBETLERİ VOL.20- HAZAL YILMAZ/BLOGGER/DERGİCİ


gördüğüm en meraklı ve parlak gözler onda.. merak eden, bakan, önünü ve arkasını gören gözler.. hazal'ı çok eskiden tanıyorum ama tanışmamız 2000'lerin başına rastlıyor. onda dergici ruhu var ama yazı hayatında çok önemli bir yer tutuyor. kendisi için yazdıkları olduğunu biliyorum. gün yüzü görmemiş yazılar onlar. gün yüzü görenleri ise bir süredir başarıyla yürüttüğü, başta istanbul olmak üzere, gittiği şehirlere dair yazdığı izlenimleri urban confessions isimli blog'undan takip edebilirsiniz, hatta eminim ediyorsunuzdur da. yeniyi gören, iyi koku alan ve de her daim projeleri olan hazal'la siz de tanışın..

Erel
helllooooo... günaydın... hazır mısın??:)

13:30Hazal
evet
buyrunuz =)=)
hazırım
13:30Erel
peki, hemen dalalım öyleyse.. galiba benim kadar internet freak, hatta daha ötesi sen varsın!!

13:32Hazal
seviyorum çok
doğrudur interneti seviyorum =)=)
13:32Erel
blogun için seni tebrik ediyorum.. harika bir şey yaptın ve de çok iyi yapıyorsun..

13:33Hazal
erel, çok teşekkür ederim. cidden severek yapıyorum. sabrediyorum. bekliyorum..
13:34Erel
o kadar belli ki, severek yaptığın.. başka türlüsü olunca zaten bakılmıyor, okunmuyor.. sen yüzde yüz ordasın.. temel olan şey paylaşma arzusu, sence de öyle değil mi?

13:34Hazal
ve her gün yazıyorum hasta da olsam pasta da alsam.
evet, çünkü iyi bir yer, mekan, gece, gün bulunca herkese anlatmak istiyorum.
kendi hayatım işin içine giriyor, tanıdıklarım (izni olanlar) ve gerçek bişi oluyor o zaman. yaşanmış.
13:35Erel
aynen ve artık blogun kimliği iyice oturdu.. başlangıçta her şeyi yazmak söylemek istiyor insan ama sonra hem sevdiğin, hem sözünü etmek istediğin şey netleşiyor..

13:36Hazal
hem de gıcık olduğun
=)=)
13:36Erel
evet tabi o da var.. büyük özgürlük ama bazen acaba bunu bu ölçüde yazabilir miyim diye kendine sorduğun oluyor mu?
yani bir çeşit otosansür den bahsediyorum..

13:38Hazal
evet. bir dönem çok laf geçirmeye, kendimi otoriteymiş zannetmeye başladım. blog yazmanın dayanılmaz cazibesi. sonra aman dedim napıyorum? şimdi yaşadıklarımı daha az fikrimi koyarak yazmaya çalışıyorum. olanı, gördüğümü
13:39Erel
evet galiba zamanla öyle oluyor ama yine de samimiyetle yazmak önemli.. çünkü sen görmediğin veya bilmediğin bir şeyi yazmıyorsun. şehri yaşayan birisin, o yüzden turistik değil, tam kalbinden yazdıkların..

13:41Hazal
bakmayı, insanlara soru sormayı, bir yeri keşfetmek heyecan veriyor bana. ressam olabilsem resmini yapardım, ya da müziğini ama yazı olarak geliyor bana gördüklerim. araya da bir iki foto giriyor makineden çıkan. o an oluyor. işte diyorum bu oldu yaşandı. tarihe kazındı.
13:43Erel
bu müthiş bir his.. yazmak kendi başına müthiş zaten.. peki senin şu anda yaptığın yegane şey blogger olmak mı? çünkü blogger'lık pekala insanın asli işi olabilir ve de artık bizde de anlamlı hale geldi.. illa kağıda basılsın diye benim de eski iştahım kalmadı mesela..

13:44Hazal
aslında internet tamamiyle. şehirde yaşamadığım zamanlarda nette yaşıyorum. Blog dışında http://monomundo.com/
bu arada urban ajanda ve trash isimli üç dergi yapıyorum. bir de şimdi penti çoraplarıyla bir projeye başladık.
13:45Erel
doğru ya, "sistemsensin" mesaisi devam o halde.. yoksa freelancer misin?

13:45Hazal
bir de çok iyi bloody marry yaparım..:)
13:45Erel
hahahahaha... hiç şüphem yokk!

13:46Hazal
evet, freelance olarak yapıyorum hepsini. blog baz üssüm gibi. CV'm
13:46Erel
daha iyi bir cv düşünemiyorum..

13:46Hazal
işte, up, down, sarhoş, hasta; her şekilde ordayım.
13:47Erel
farkındayım.. nereye gitsen seninle.. sence nereye gider bu durum?

13:49Hazal
bence kesin berlin'e bir daha gidicek =)=) ama onun dışında asıl öngördüğüm mavi'nin şimdi yaptığı gibi markalar için ruhlarına uygun projeler yapmak. Bu ille de blog demek değil, advergame demek değil. İnternette basit ama etkili o kadar çok şey var ki. Bir nevi e-danışman olarak çalışmak. benim gitmek istediğim yer orası. freelance. çünkü çalışmanın saati olmaz.
yeri, müziği hiç olmaz. herkes freelance çalışanları evde oturuyor sanıyor. oysa yine 8'de ayaktayız. sadece pijamalar var topuklular yerine..
13:52Erel
harika.. ortak bir yerdeyiz seninle.. dün alp güneysel ile konuşuyorduk lokal'de; bana teknolojinin yeniliklerinden bahsetti.. ben de ona şunu söyledim: aslolan fikir ve kontent'dir diye.. elbette teknoloji muazzam bir şey ve de faydalanmalı ama dönüştüğü yerde yeni bir sözün olması gerek bence, ne dersin?

13:53Hazal
evet derim kesinlikle. ben kod yazmayı bilmem, CSS'den anlamam ama kimle çalışılacağını bilirim. işin kaç günde biteceğini de bilirim. Önemli olan dediğin gibi o şeyi bulabilmek, yoksa artık site, blog zaten mecburi ama madem bu kadar bolluk içindeyiz diğerlerinden ayrılmak için çok çalışmalıyız..
13:55Erel
kesinlikle.. seninle bir yerde buluşacakmışız gibi bir his var içimde:)

13:55Hazal
umuyorum, buluşuruz. lokal'İn önü dışında da internette, heyecan içinde şunu gördün mü, bunu kesin yapalım derken..
13:56Erel
aynen, AYNEN.. o zaman bugün için satırlarıma son verirken senden bir de bloddy mary sözü istiyorum!!

13:57Hazal
Ah mutlaka. kendim yaparım. bir de ayrıca sana en iyi bloody marry'ciler listesi de yollarım. İlki White Trash berlin'de ne zaman gideriz =)=)
13:58Erel
en kısa zamanda.. berlin ikinci vatanım sayılır..:):)

13:59Hazal
Çok teşekür ederim Erelll. Yağmur yağan bir cumartesi günü evde çalışmaya devam =)=)
13:59Erel
evet.. ben sana teşekkür ederim.. öpüyorum ve de hemen bu sohbeti blog'a taşıyorum..:):)

13:59Hazal
ben de hemen twitt'liyorum
13:59Erel
:):)

Hiç yorum yok: