28 Kasım 2010 Pazar

GÜNÜN MÜZİĞİ: JAMIE WOON - NIGHT AIR

son yılların heyecan verici müzik sanatçılarından biri jamie woon. neden mi? çünkü ayakları yere basan, göze batmayan, derin bir pop, kendisinden hep daha fazlasını çıkartmaya muktedir bir müzik yapıyor.. ismini bilen pek de kimse yok benim bildiğim. 2007'de ilk single'ı "wayfaring stranger"ı çıkaran koon, daha ziyade konser veriyor.. hem şarkıcı, hem besteci hem de yapımcı olan londra temelli bu adamın sesine kulak verin derim. ve de ilk albümünün 2011 baharında geldiğini müjdelerim.. işte son single'ı "night air":
Jamie Woon - Night Air

24 Kasım 2010 Çarşamba

EFTERKLANG 27 KASIM CUMARTESİ BABYLON'DA

adalı insanların başka türlü olduklarını düşünmüşümdür hep. hep gitmek istediklerini, kaçmak istediklerini ama öte yandan da kendi aralarında özel bağları olduğunu. bende de bir adalı hali mi var nedir; yeni tanıştığım pek çok insan benim adalı olup olmadığımı sormuştur hayatta. (oradan tutturamayan alman ekolünden tutturur, hayat bayram olur:)).. işte danimarkalı güzel kardeşlerimiz mads, casper ve rasmus da "als" adasında beraber büyüyüp, beraber yürümüşler aynı yollarda. milenyum'da canlarına tak etmiş ve kopenhag'a göçmüşler. orada da yanlarına thomas ve rune'u alıp efterklang'ı kurmuşlar. (yine almancadan devşirirsek, arkadan gelen ses gibi bir manası var) 2003'te 5 parçalık "debut ep"leri "springer" gelmiş önce. ep, kendi plak şirketleri "rumraket"ten çıkmış ve sadece 500 adet basılmış. uzun bir süre "kendin pişir, kendin ye" şeklinde takıldıktan sonra 2005'te de avrupa turneleriyle patlamışlar ki o zaman cümle alem tanıdı arkadaşları. bu yıl çıkardıkları "magic chairs" "chart"ları zorlayarak bize kadar ulaştı. (biraz türklüğe övgü iyidir:)) bu cumartesi sahici müziğin, enstrümentalden popa, oradan, indie'ye, indie'den babylon semalarına uçuşunu görmezden gelemezsiniz..

18 Kasım 2010 Perşembe

İDEAL BİR BAYRAM GÜNÜ NEDİR?

şunu dilemiştim bayram için; -evet, çalışacaktım, bayram sonrasına iş yetiştirecektim, çalıştım da- bir gün, sadece bir gün bana ait olsun. sabah saati kurmadığım, uyanmak istediğimde uyanacağım, uyandıktan sonra salınacağım, sevdiğim radyo istasyonlarını dinleyeceğim -lounge fm, radio nova, pigradio, dinamo- radyoda çalan parçaların bana esin vereceği, kitapları karıştıracağım, bir kitabı elime alıp, okuduğum bir cümleye takılıp, bir dünya kuracağım, telaş etmeyeceğim, oturup bir şeyler yazacağım, sokağa asla adım atmayacağım -ki evde olmak gibisi yok-, ne delirten bir gürültü, ne sokağın uğultusu, ne bir iş telefonunun talepkar sesi, mümkünse biraz güneş ve serinliğin evin salonunu ferahlattığı, çamaşır makinesinin bazen huzur veren tıkırtısı dışında tek bir sesin çıkmadığı, çalınmış bir gün.. ne var bunda, ben bunu istediğim zaman yapıyorum zaten diyenler de olabilir, evet, benim için de ideal gün budur diyenler de; mümkün. yaşadığınız hayata ve sorumluluklarınıza göre değişir. benim özlemim buydu ve bugün o gün, bütün üzüntülere, sıkıntılara, baskılara rağmen.. bayramlarla, takvimle işim yok ama istanbul'u boşalttığı için, böyle bir gün yaşattığı için pek bir müteşekkirim.. :) (foto: osma harvilahti)

GÜNÜN VIDEOSU: JAMES BLAKE - LIMIT TO YOUR LOVE


James Blake - Limit To Your Love from James Blake on Vimeo.

16 Kasım 2010 Salı

BAYRAM TEMENNİSİ..

"we all know fear. but passion makes us fearless". yani hepimiz korkuyu tanıyoruz ama tutku bizi korkusuz kılıyor demiş twitter'dan paulo coelho.. ne güzel demiş. tutkusu olan insan korkuyu yeniyor şu hayatta; başta ölüm korkusunu.. yoksa insanın işi zor. insanın insanla mücadelesi, insanı tanıması en zoru.. parecelsus'un dediği gibi, hiçbir şey bilmeyen, hiçbirşeyi sevemez. hiçbir şey yapamayan, hiçbirşey anlamaz.. hiçbir şey anlamayan, değersizdir.. oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır ve görür.. ne kadar bilgi varsa o kadar sevgi vardır.. tüm meyvelerin böğürtlenlerle aynı zamanda olgunlaştığını düşünen kişi, üzümlere ilşkin hiçbir şey bilmiyordur.. (imaj:sena)

15 Kasım 2010 Pazartesi

9 Kasım 2010 Salı

BU HAFTA 2 ÖNEMLİ SERGİ AÇILIŞINDA DÖRT DÖNME HAFTASI..

bugün outlet'te, yani "tekinsiz bölgede" bengü karaduman'ın "burdayım+i'm here" isimli sergisinin açılışı var. zırhlanıp, kuşanıp gitmeli..
saat: 18.30-20.30
outlet gallery
boğazkesen cad.
kadirler yok. no:69 tophane
istanbul, turkey


perşembe günü x-ist'te erkut terliksiz'in "till we meet again/yeniden buluşana dek" isimli sergi açılışı var. buraya giderken daha rahat olabilirsiniz; "enthusiastic" davranışlar kimseyi bozmaz mahallede.. hem zaten sanatçının da dileği "tanıdık yabancılara dönüşmememiz".. sergi sonrasında bir de parti var flavio'da, kaçmaz!
saat: 18.00-21.30
x-ist gallery
abdi ipekçi cad.
kaşıkçıoğlu apt. no:42
nişantaşı

8 Kasım 2010 Pazartesi

LOU RHODES "İYİ BİR ŞEY" YAPIP BABYLON'A GELİYOR..

solo kariyerine başlamadan önce trip-hop mimarlarından lamb'in solisti ve bestecisi olarak bildiğimiz dünyanın en "damar" kadın vokallerinden biri olan lou rhodes çarşamba akşamı babylon'da. ince, sakin ve melankolik müziğinin yanında, yaşamın ve aşkın pek de şirin olmayan taraflarını anlatmayı seven rhodes'u bu yıl çıkardığı 3. albümü "one good thing" şerefine çıktığı yolculuğunda dinlemek/izlemek bu haftanın mecburiyetlerinden..

6 Kasım 2010 Cumartesi

ÇİZGİLİ DESEN DEĞİL, TAVIRDIR..

yukarıdaki başlık çizgili manyağı olan beni biraz tanıyanlarının bileceği gibi, epeyce uygun düşüyor. bu yüzden jean paul gaultier favori modacılarımdan. gaultier şimdi de meşhur çizgili desenlerini fransız mobilya firması roche-bobois için hazırladığı koleksiyona taşımış. çok başarılı. ötesi berisi burada.

AMY WINEHOUSE - FRED PERRY

büyük yıldız böyle uslu oturup poz vermiş fred perry'nin yeni look book'u için. ötesi için tıklayın.

1 Kasım 2010 Pazartesi

MUHTEŞEM BİR PARTİYDİ.. :P

harika insanlar, harika müzik, harika parti.. 2de1 blog party vol II'den müthiş kareler için tıklayın.. (fotolar: franz von bodelschwingh)